- edep yé-
- 思い知らされる, こらしめられる
Modern Uyghur-Japanese dictionary. 2009.
Modern Uyghur-Japanese dictionary. 2009.
edep — is., bi, Ar. edeb 1) Toplum töresine uygun davranma Olur şey mi bu, haydi edebinle çık git, çekil karşımdan! A. Ş. Hisar 2) İyi ahlak, incelik, terbiye Birleşik Sözler edep yeri edebikelam Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller edep etmek edep yahu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDEP — abbr. Electrodeposition … Dictionary of abbreviations
edep yeri — is. İnsanlarda üreme organlarının bulunduğu yer, ut yeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
edep etmek — utanmak, sıkılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
edep yahu — açık saçık söz söyleyenlere karşı utan, edebini takın anlamında kullanılan söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkahayı ağzında söndürmek — edep sınırlarını aşmamak için gülmeyi sınırlamak Hâlbuki hikâyesini dinleyen eşraf efendiler, birbirlerine bakarak kahkahalarını elleriyle ağızlarında söndürmeye çalışıyorlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEYDAN — Edep. * Âdet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DEYDEN — Edep. * Âdet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Gender Empowerment Measure — The Gender Empowerment Measure (GEM) is a measure of inequalities between men s and women s opportunities in a country. It combines inequalities in three areas: political participation and decision making, economic participation and decision… … Wikipedia
erdem — fazilet, edep, terbiye; hüner I, 51, 89, 103, 107, 252; 336, I I, 97, 229, 243, 343; III, 41, 133, 143, 211, 303, 440bkz: erdem … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Abdal Musa — Abdal Musa, betitelt auch Abdal Musa Sultan genannt, war ein alevitischer Geistlicher des 13./14. Jahrhunderts und stammte aus dem Ort Khoy im Iran. Er ist ein Abdale, und schreibt in seinem Gedicht bezüglich seiner Herkunft, das sein Stamm aus… … Deutsch Wikipedia